Kantoron Yağı Nedir? Faydaları, İçilir Mi?

Kantoron Yağı Nedir? Faydaları, İçilir mi?

Nedir?

Bugünlerde Kantoron Yağı hakkında çok şeyler duymaya başladık. Herkes birbirine soruyor; kantaron yağı neye yarar, kantaron yağı cilde faydaları nelerdir, kantoron yağı içilir mi… sorular uzayıp gidiyor. Gelip hep beraber ne olduğunu inceleyelim. Sonra da ben nasıl üretiyorum onu anlatayım.

 

Kantoronun başka isimleri

Latincesi Hypericum perforatum’dur. Centaury Sarı kantaron ve çok duymasam da Binbir delik otu veya Kılıç otu dendiğini de öğrendim.  Sanırım Anadolu’da kullanılıyor bu isimler… Eğer sosyetik yerlerden veya eczanelerden endüstri üretimi şeklinde alacaksanız – ki önermem – o zaman adını Perforate St John’s-wort oil olarak bulursunuz.

Kayda Geçmiş Faydaları

Daha iyisi olana kadar bence en iyi hücre yenileyici. Bu şu anlama geliyor anti-ageing. Büyüklerim düşmede yaralanmalarda kullanırlardı hep. Kullanmak için düşmeyi mi beklemek zorunda mıyım? dan yola çıktım. Şahit olduğum büyük bıçak kesikleri ve hatta doktorun dikiş gerekli dediği tüm küçük yaralara uygulandığında güzel sonuçlar aldığını gördüm. Elbette kesiğin boyutu önemli.  Daha’da ötesi uzun yıllar tranş sonrası losyon olarak ta kullandığımdan cildime karşı pozitif yorumlar almamla açıklayabilirim. Kimyasal kullanmadan gul suyu, çekirdek kahve telvesi peeling veya beyaz renkli zeytin yağı sabunuyla arınmış bir cilde  sürülmesi en doğru yöntem.  Birçok farklı organa farklı etkisi olasa da ben kantaron’un yaşlandırma gücüne takmış durumdayım.

Bildiğim kullandığım verim aldığım faydaları;

  • Deri deformasyonu (denedim)
  • Boyun ve gıdı  sarmasında pozitif etkisi +60 (denettiriyorum, deniyorum 🙂
  • Kanama durdurma (denedim)
  • Güneş yanığında (denedim)
  • Operasyon gerektirmeyen açık kesiklerde (mutfak kazaları) (denedim)
  • Antiseptik özelliği ile mikroplara karşı savaşçı (denedim yara entekte olmadı, antibiyotik kullanmadan)
  • Pişiklerde ki (denedim, uzun yürüyüşlerden sonra 🙂
  • Ülser (Oral yolla kullanım, yardımcı oluyor ağrıyı hafifletiyor)
  • Reflu (Oral yola kullanım, kesin çözüm)
  • Kan şekerini düşürmekte ( Oral yolla)
  • Masaj yağı olarak

Antiseptik, kanama durdurucu, yara ve yanık iyileştirici, iltihap önleyici kantaron yağı, daha pek çok şifa özelliğini bünyesinde barındırmaktadır. Hücre yenileyici özelliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkilidir.

Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifa özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmışdır.

Babam ise iki türlü kullanmakta;

  • Oral Yolla Kullanım Yöntemi : 1 Çay Kaşığı kadar kurtulmuş çiçeklerinden sıcak çay olarak   ( fazlası zarar, fazla kaynatılmaması lazım, nasıl ilaçları unutursak 2 tane alınmaz ise doğal ürünlerde ilaçlar kadar etkindir,  dolayısıyla kaynama süresine ve içim miktarına dikkat) günde bir çay bardağı olarak tüketilirse  Sinir ve Sistemin sistemine faydalıdır. Demle yönetimi ile veya soğuk suyu içine atıp kaynama başlayınca 8 dk sonra içilebilir.

Harici Kullanım Yöntemi:  Saf  zeytinyağı içerisine çiçekleri konularak bekletilirse (soğuk sıkma zeytin yağı tercih nedeni) zamanla koyu çay rengini alır. Kullanılan kap kesinlikle Cam olmalıdır. Plastik kaplar petrol atıkları olduğu için kantaronun kuvvetli emici formülü plastikleri atıkları topla. Plastik kapları hayatımızdan çıkaralım.  Atalarımızdan beri kullandığımız kantaron yağının en etkili olduğu alan harici açık yaraların iyileştirmesi görevini çok iyi şekilde yerine getirmesidir. Kullanımı ise pamuk, gazlı bez veya spanç ( gazlı bez) gibi temiz steril bir beze sürülebilir veya yara direk sürülerebilir. Hekimini açık veya kapalı kalsın demesine istinaden bunu destekleyici gibi kullanabilirsiniz. Günde 2-3 kez kullanabilirsiniz.  Tabi ki tıbbi mudehaleye ihtiyaç duyulabilir ama Çok ciddi ve sancılı güneş yanığını 1 gecede çözdüğünü gördük. Yine modern tıbba karşı değiliz ama dikişsiz derin yaralarda etkisini net gördük. Özellikle iz kalmasın çekinlerler  için şiddetle tavsiye ediyorum.

Nasıl Yapıyorum?

Kendi ellerimle topluyorum. Güzel Anadolu’mun her yerinde bulmak mümkün. Ben eksoz ve araçlardan uzak, mümkünse insanın ulaşmadığı, kirletmediği, insansız yaşam alanlarında, dağlarda toplamayı tercih ediyorum. Saksıda yetişmez  diye bir şey yok. Evde de yetiştirebilirsiniz. Bahçemin olduğu yerler genelde ıssız ve bu bekletilere uyuyor.

Antalya’da yaşadığım için yakın dağlara yürüyüşlerde ulaşabiliyorum. Yaklaşık 1500-3000 metre yükseklikte  rastlayabilirsiniz.  Ben,  ailemin yardımı ile Kızılcadağ yaylası ve ovalarında toplamayı tercih ediyorum.  İnsan eli değmemiş olması ve mümkün olduğunca güneş ve doğal kaynaklarla beslenen, bol yağmur alan, arı kuş ile beslenen- döllenen, doğal gübrelerle kök salmışlar da en iyi verimi alıyorum diyebilirim. Aşağıdaki plato bu anlamda çok zengin.

Doğru zaman ve doğru bitki önemli, yaz aylarında toplamak gerekir. Kuzey yarım kürede olduğumuz için ve güneş ışıkları yirmibir haziranda en dik haline aldığı için tahmin edersiniz ki bu ayda çiçek doruk noktasına ulaşır. Ben Temmuz -Ağustos ta toplamayı tercih ediyorum.

Bu şekilde görünen ve toplu yaşayan kantaron bitkisini yerden 5-10 santim  yukarısından kesiyoruz. (tekrar yetişebiliyor  doğaya zarar verilmemiş oluyorum)

Bu noktada çayını yapan var, farklı farklı uygulamaları duydum. İçerisinde yani özünde nikotin asidi ,hiperikodehidrodiantron, Reçine, pektin, kolin, zamk, hyperin, gensiopikrin, eritramin, eterik yağ, eritrosentaurin, , protopsevdohiperisin, , rutinkversitin, frangulaemodinantranol, psevdohiperisin bulunuyor. Bunlara kısaca baktığınıza hücre yenilemeye dair bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Ben 100 derece  suyu koyup  15 dk bekletince kaynar suda bu yukarıdaki enzimlere zararı var mı araştırmadım. O yüzden çayı konusunda faydalarını öneremiyorum. Ancak kantaron yağı anlamında 150 yıl üzerinde sözlü ve yazılı olmak üzere ailecek bir deneyimimiz var diyebilirim. καστοριά‘dan Karşı kıyıya, oradan Akdeniz’e ulaşan  büyük Babam’ın Baba- annesi Fehime Anne’den ve onun oğlu Kadri (Dedem) şu an 98 yaşında halen sizden daha sağlam 🙂 ve onun da oğlu Harun Garan ve bana yansıyan 4 kuşak şifa hikayeleriyle ve gözlemleriyle ciddi neticelere ulaştım.

Topladığımız kantaron otlarını asla plastik poşette bekletmiyoruz. Kantaronları belirli bir süre asarak kurutuyoruz. (süreyi söyleyemiyorum göz kararı olabiliyor) . Kimyasal olmadan ve tozsuz temiz ortamda,  Ege veya Marmara’dan ulaştığımız soğuk sıkma (%2 oranında asiti aşmayan) zeytinyağı ile  ile harmanlayıp cam kaplarda yaklaşık 4-6 ay bekletmeye alıyoruz. Raf ömrü en fazla 1 yıl.

Internette maalesef yanlış bilgilere ulaşılabiliyor, oda şu ki güneşte bekletme durumu. Arkadaşlar oksijen ile buluşan zeytin yağı bozulmaya başlar. Plastik kaplar kanserojen ve petrol atıklarıdırı ve işlenmiştir. Zeytin yağı hepsini absorbe eder ve atıklar zeytinyağına yapışır. Asla ve asla plastikle ve hatta ellerimizde vücudumuzun oluşturduğu  PH’a ile bile zeytin yağını buluşturmamamız gerekiyor. Ve hatta güneş kimyasını bozmaktadır/ değişmektedir.

Temiz ortamda yapılmamış, plastikte saklanmış, içerisine farklı otlar girmiş, düşük kalite zeytin yağı kullanmış şekilde üretilmiş kantaron yağlarını piyasada bulmak kolay. Bunları ayırt edebilmeniz için koklamanız ve elinize sürmeniz gerekmektedir.  Zamanla iyi ve kötüyü ayırt edebilirsiniz.

Ve Sonuç

Güneşin altın sarısı rengi  ile zeytinin yeşilinin buluşmasıyla oluşan  Sırtını ve sırrını dünyanın en değerli sıvı olan zeytin yağına dayamış doğal  Kırmızı organik kantaron yağı.

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0

TOP

0
Would love your thoughts, please comment.x
X